Bakanlık, yönetmeliği değiştirdikten sonra bu değişikler hakkında belediyelerden değişikler hakkında fikir istedi. Sorun yarattıktan sonra sorun hakkında belediyelerden fikir isteyen eski Bakan Fatma Güldemet Sarı, cezanın atık kağıt toplayıcılarıyla ilgisinin olmadığını, firmalara kesileceğini söylese de atık kağıt toplayıclarını ikna etmedi. Görüşlerine başvurduğumuz İzmir Büyükşehir Belediyesi Katıatık Şube Müdürlüğü ve Buca Belediyesi Katıatık Şube Müdürlüğü yetkilileri Bakanlık'tan kendilerine bu tür yazı gelmediğini ifade ettiler.
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erdoğan Çiçekçi'nin 23 Ocak'ta yaptığı açıklamalar konunun nedenini çok net açıklamaktadır. Atık kağıt toplayıcılığı yapan çekçekçileri "vahşi toplayıcı" olarak niteleyen Çiçekçi, yüklenici firmaların ekipler kurarak, standart giyinen ve atıkları düzgün ayıran bir sistem kurulmasını önermişti. Bu nitelemelere kimsenin tepki göstermemesi bir yana, lisans alacak firmaların belediyeler tarafından desteklenmesi gerektiğini söylemesi işin başka bir yönünü gözler önüne seriyor. Belediyelerin aynı desteği küçük firmalara ya da çekçekçilere vermesi söz konusu olduğunda tepki gösteren Çiçekçi'nin büyük firmalara destek verilmesini istemesi yönetmeliğin neden değiştiğini gösteren ana fikri açıklamaktadır.
Görüşlerine başvurduğumuz ve İstanbul'da bu işi yapan Mehmet Demirci'ye göre bir çekçekçi günde 12-13 saat çalışma sonucunda 250 kilo civarında kağıt toplamakta ve bu kağıtları küçük firmalara satıp yaklaşık 50-60 tl civarı para kazanmaktadır. Demirci şöyle devam etti: "Küçük firmalar bu kağıtların kilosunu 20 kuruştan alıp 50-60 kuruşa satıyor. Bakanlık, lisans alamayacak olan küçük firmaların aracılığını ortadan kaldırdığında atık kağıt toplama tekelleşecek. Lisans alan bu firmalar sigortalı çalıştırma gibi belirli yükümlülükleri yerine getirebilecekler fakat piyasada tekelleşeceklerinden ücretleri de düşürüreceklerdir. Kaldı ki bizi istihdam etmeyeceklerdir boşuna, bizden para kazancaklar ve biz daha az para kazanacağız, sanki çok kanıyormuşuz gibi. Bir de şunu söymelek istiyorum, trafikte bize karşı çok hor davranışlar sergileniyor, ricamız sürücülerin bize daha hoşgörülü davranmaları." Demirci'nin, yönetmeliğin devreye girmesinden sonra küçük firmaların ortadan kalkacağı ve lisans alan büyük firmaların atık kağıt toplama piyasasını kontrol edeceği endişesi bütün atık kağıt toplayıcılarında hakim olan endişedir.
Bu endişeyi dile getirmek ve yeni yönetmeliğe karşı tepkilerini ifade etmek için Atık Kâğıt Geri Dönüşüm İşçileri Derneği Başkanı Dinçer Mendillioğlu basın ve medya kuruluşlarına görüşlerini bildirmiş, belirli firmaları bu yönetmeliğe önayak olmakla suçlamış ve bunların kamuoyu önünde teşhir etmişti. Yönetmeliğe karşı olan bu tepki 22 Ocak'ta Cumhuriyet, 24 Ocak'ta Hürriyet, 26'ta Ocak Birgün ve 31'ta Ocak'ta Milliyet gazetelerinde haber olarak verilmişti. Fakat, yürütmelik değiştikten sonra 28 Mayıs cumartesi günü Ankara'da bu duruma çözüm bulmak ve seslerini duyurmak isteyen atık kağıt toplayıcılarıTüm Bel-Sen Genel Merkezi’nde "Geri Dönüşüm Emekçilerinin Sorunları ve Çözüm Önerileri Çalıştayı" yaptılar ama bu haber hiçbir ana akım medya kuruluşunda yer almadı. Atık toplama işçilerinin çalıştayı ve çalıştayda aldıkları "Bakanlık'ın kendilerine yeni yönetmelikte 'serbest toplayıcı' statüsü verilmesi" talebi görmezden gelindi.
İzmir Bozyaka'da atık kağıt toplama işi ile uğraşan Eser Altan serbest toplayıcı önerisinin çok yerinde bir öneri olduğunu ifade ederek, "Eğer serbest toplayıcı lisansı verilirse bizler mağdur olmayız. Topladığımız atıkları söylenen yerlere, lisans alan firmalara teslim ederiz. Böylece bizler yine aynışekilde işimizi yaparız. Bizim için önemli olan atık kağıtları kime, hangi firmaya verdiğimiz değil, bu işten ekmek paramızı kazanmaktır. Zaten zor para kazanıyoruz, bizi bu işten edince ellerine ne geçecek merak ediyorum" dedi.
Bakanlık'ın yönetmeliği değiştirmesinden sonra atık kağıt toplayıcılarının sesine veren medya kuruluşları daha sonraki süreçte bu konu ile ilgili haber yapmaktan imtina etmiştir. Dernek açıklamalarını, çalıştay sürecini ve çalıştay sonrası alınan kararları kamuoyunu iletme görevini yerine getirmemiş ve çalışma hakkının gaspını görmezden gelmişlerdir.
Haber: Hakan Yıldırım
YORUMLAR