E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER/ İzmir’in Karabağlar İlçesi’ndeki Duğrallar İlkokulu’nda görev yapan 38 yaşındaki İngilizce öğretmeni görme engelli Reyhan Arısoy Levent’in dersine giren bazı veliler, sınıfta gizlice görüntü çekip bunu sosyal medyada yayınlayarak, öğretmenin engelinden dolayı sınıfta verimli ders işlenemediğini, ders sırasında öğrencilerin dışarı çıktığını, öğretmenin görmediği için müdahale edemediğini ve bu durumun güvenlik zafiyeti oluşturduğunu öne sürmüştü.
Olayla ilgili başlatılan soruşturma devam ederken, engelli öğretmen bu kez rapor şoku yaşadı. Mesleğe başlarken aldığı işe giriş raporuyla yaklaşık 17 yıldır branş öğretmenliği mesleğini sürdüren Reyhan Arısoy Levent’in raporu okul idaresi ve MEB tarafından yetersiz bulundu. Boğaziçi Üniversitesi mezunu Levent’ten “Öğretmenlik yapıp yapamayacağına” dair sağlık kurulu raporu istendi.
“ENGELLİLERİN HAYATINI ÇIKMAZA SOKAR”
Beyazay Derneği İzmir Şube Başkanı Salih Arıkan, engelli öğretmenden ‘Öğretmenlik yapabilir’ raporu istenmesinin, öğretmenlik diploması almaya hak kazanmış bir kişinin görevini yapıp yapmayacağına doktorların karar vermesi anlamına geldiğini söyledi. Arıkan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın engelli öğretmenden “Öğretmen olup olmayacağına dair” sağlık kurulu raporu istemesine şu sözlerle tepki gösterdi: “Engelli bireylerin öğretmenlik mesleğini icra edip edemeyecekleri, doktorların kararına bırakılamayacak kadar hassastır; bu şekilde bir rapor vermeye doktorlar yetkili de değildir. Öğretmenimiz 17 yıl öğretmenlik yapmış. Bu mesleğe yeni başlamadı. Sadece zihinsel bir problemi varsa onunla ilgili bir rapor talebinde bulunabilirsiniz. Sırf görme engelli olduğu için öğretmenlik yapıp yapamayacağına dair rapor hukuka aykırı. Biz bunu kabul etmiyoruz. Çünkü bu bir emsal teşkil eder ve engellilerin hayatını çıkmaza sokar.”
“ENGELLİLER TOPLUMUN HER ALANINDA OLMALI”
Engelli bireylere gerekli teknolojik donanımlar sağlandıktan sonra öğretmenlik, avukatlık ya da farklı alanlarda rahatlıkla hizmet verebildiklerini ifade eden Arıkan, “Fakat bir takım dayatmalarda bulunulduğunda arkadaşlarımızın zaten zor olan görev hayatı daha da zorlaşır. Toplumda ciddi bir bilinç sıkıntısı var ve bu ancak birlikte yaşayarak çözülür. Engelliler toplumun her alanında olmalı. Kamu kurumlarında ve özel sektörde engelli bireylere istihdam alanı açılmalı. Hayatın her alanında engelliler olmalı ki bu yargılar yıkılsın. Gözlerinizi kapatıp bant takıp yürümekle, elinizdeki bastonu ileri geri sallamakla engellileri anlayamazsınız. Birlikte yaşama kültürünü artırdıkça bu önyargılar giderilecektir ama ne yaparsanız yapın yine de tamamen bitmeyecektir. Biz bir inatla ve kararlılıkla kendimizi anlatmaya çalışacağız” diye konuştu.
“EŞİM ENGELLİ DİYE SIKINTI YAŞATIYORLAR”
Engelli öğretmenin eşi Kadir Levent, okul yönetimi ve MEB tarafından eşinin işi giriş raporunun yetersiz görüldüğünü belirterek, yeni bir rapor istenmesine isyan etti. 18 Ocak 2016 tarihinde bir velinin sınıfta gizli görüntüler çekmesiyle başlayan ve müfettiş sorgularıyla devam eden sıkıntılı bir süreç yaşadıklarını anlatan Levent, “Şimdi ise elimizdeki raporu değiştirmemizi istiyorlar. Kaldı ki biz bu raporu bir tuzak olarak istediklerini düşünüyoruz. Eşim 17 yıldır bu raporla branş öğretmenliği yapıyor. Eşimin sadece engelli olmasından dolayı yaşatılan sıkıntılar var. Görüntüyü veli çekmişti ama ben işin içerisinde idarenin olduğuna inanıyorum. Şu an soruşturma devam ediyor. Henüz dava açılmış değil fail eğer bir garibansa davayı ona göre, idare tarafından yapılmışsa ona göre açacağız. Garibanları üzmek istemiyoruz onlar her ne kadar bizi üzdüyse de. Eşim Boğaziçi Üniversitesi Matematik Bölümü mezunu. 1999 yılında İngilizce öğretmeni olarak ataması yapıldı. İstanbul’da 3, Karaman’da 8, İzmir’de 6 yıl olmak üzere görev yaptıktan sonra şu an yeni bir rapor istiyorlar. Kullanılan kelime bile yanlış. Öğretmenlik yapabilir yapamaz raporu şeklinde bir rapor istenmesi yanlış” diyerek tepkisini dile getirdi.
Engelli öğretmene ikinci ayıp
http://www.ilksesgazetesi.com/haber/engelli-ogretmene-ikinci-ayip-19006.html
YORUMLAR