Bergama’nın altın madenlerine karşı 30 yıla yaklaşan mücadelesine CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar BİÇER KARACA destek verdi. Yeni maden sahaları ve siyanürlü atık havuzları kurulmak istenen Kozak Yaylası’nda köylülerle buluşan Gülizar BİÇER KARACA, muhtarların “bizim altınımız budur” diyerek küçük kutular içinde hediye ettiği fıstık çamlarını Ankara’ya götürüp Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat KURUM’a iletecek.

Balıkesir-İzmir sınırında yer alan Kozak Yaylası endemik türleri, zengin su kaynakları, eşsiz doğasıyla bölgenin nefes borusu ve geçim kaynağı niteliğinde… Burada yapılmak istenen siyanürlü altın madenciliğine karşı mücadele eden köylülerin davetiyle, 10 Ağustos günü Bergama'da yapılan toplantıda konuşan CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Gülizar BİÇER KARACA, 30 yıl sonra, yeniden Bergama'da bir çevre mücadelesi direnişinin yeşerdiğinin altını çizerek; “Bergama direnişin simgesidir, doğası için şiddet içermeden dünyaya ün salmış bir direniştir. İnanıyorum ki bölge halkı yeniden kol kola geldiğinde kazanacağız. Doğa bize bedel ödetmeden, biz bu talanı, doğa katliamını yaratan iktidarın bir bedel ödemesini sağlayacağız” dedi.

Çevre Mücadeleleri İçin Kuva-yi Milliye Benzetmesi

1997 yılında Danıştay’ın verdiği “siyanür liçi yöntemiyle altın madenciliğinde kamu yararı yoktur” kararından bu yana hukukun askıya alındığı Bergama’da olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten BİÇER KARACA, burada verilen yaşam mücadelesini Kuva-yi Milliye ruhuna benzettiğini şu sözlerle anlattı: “Nasıl 19 Mayıs 1919'da Samsun'da Kuva-yi Milliye ateşi yandıysa 30 yıl önce de çevre mücadelesinin çoban ateşi Bergama'da yakılmıştı. Emeklerinize sağlık, mücadeleniz mücadelemiz olacaktır.”

“Altın; halkın değil, küresel sermayenin kazancıdır”

Kozak Yaylası’ndaki buluşmayla aynı saatlerde Çevre Bakanlığı’nda yeni altın madeni projelerine izinlerin verildiği bir toplantının da olduğuna değinen CHP Genel Başkan Yardımcısı BİÇER KARACA, dava sürecindeki hukuksuzlukları da eleştirdi. Daha önce yapılan bilimsel araştırmaya göre altın madenlerinin kazancı 70-80 milyon iken Bergama’da tarımdan elde edilebilecek kazancın 180 milyon Lira seviyelerinde olduğunu hatırlatan BİÇER KARACA; “altın madenciliğiyle ülkemizi ranta teslim eden siyasi irade kazanıyor, tarımsal gelir ise halka aittir” dedi.

“Kozak’ın fıstığının tadına bakınca Bakan Bey’in vicdan sızlar mı?”

Kendisine altın kutusu içinde hediye edilen çam fıstıklarıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kapısını çalacağını söyleyen BİÇER KARACA; “Bugün burada CHP'nin Doğa Haklarından Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak değil, evladının yaşanabilir bir Türkiye'de ömrünü tamamlaması, çağdaş bir ülkede özgürce yaşaması için mücadele eden bir kardeşiniz olarak konuşuyorum. Yaşam mücadelesi verenlerin sesini duymayan Bakan’ın bu bölgenin gerçek altınının tadına bakınca belki vicdanı sızlar” diyerek konuşmasını sürdürdü.

Bergamalılara birlikte mücadele çağrısı

Mücadelenin gerçek bir başarıya ulaşması için tüm bölgenin birlikte mücadele etmesi gerektiğinin altını çizen Karaca, “Biz parlamentoda çalışacağız ama sizler de milletvekillerimizle, belediye başkanlarımızla, muhtarlarımızla tek tek vatandaşları ziyaret edin. Buradaki katliama dur demediğimizde yarının ne olacağını ifade edebilmek zorundayız” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar BİÇER KARACA’ya ziyaretinde CHP İzmir Milletvekilleri Kani BEKO, Bedri SERTER ve Mahir POLAT ile birlikte Bergama, Ayvalık, Dikili ve Mudanya Belediye Başkanları da eşlik etti.