Hayatlarını erkeklerin yönetmesine izin vermezler
Yeni birisiyle tanıştın ve ertesi gün mesaj geldi. İşini, yemeğini bırakıp mesaja yanıt verdin. Çünkü bu mesajın o an her şeyden daha önemli olduğunu düşünüyordun. Ardından, seninle buluşmak istediğini, cuma günü arkadaşlarınla yapacağın buluşmayı iptal edip edemeyeceğini söyledi.Kabul ettin. Cuma gecesi gelip çattığında, buluştuğun erkeğin çoktan hayatının aşkı olduğuna karar vermiştin bile…
İlgiden ya da mesajlardan heyecanlanman normal. Sonuçta eğlenceli bir iş. Onu bir an önce görmek istemen de tamamen normal. Hatta onunla yapacağın ilk öpüşmenin ve seksin hayalini kurmak da öyle. Ancak en başından çok büyük bir hata yaptığının farkında olmalısın. Onu, kendi hayatından daha önemli bir pozisyona konumlandırdın. Kanıtlaması için herhangi bir şey bıraktın mı, hayır. Ona gizemli gelebilecek herhangi bir boşluk bırakıyor musun? Bunun da cevabı hayır.
Mesele zor elde edilen olmak değil; karşındaki insana kendi hayatının ne kadar önemli ve saygı duyulması gereken bir şey olduğunu belirtmek. Önce kendisini kanıtlaması ; aynı zamanda da senin değerini de özümsemesi gerek. Eğer kendinden taviz vermek yerine kendinden emin olursan, işler çok daha doğal gelişecektir. O yüzden karşındaki erkeğin sözleri ve talepleri doğrultusunda yaşamaktansa kendi kişiliğini asla geri plana atmamalı ve onun da bunu kavramasını sağlamalısın.
İnsan ilişkilerinde başarılılar
“Tavlama” yöntemlerini bilirsin. Genellikle bu mesele erkeklere has gibi bilinir. Ama hiç de öyle değil. Kadınlar da benzer yöntemleri geliştirebilir ve uygulayabilirler. Çoğu insan, bu gibi durumlarda kendi kişiliğinden taviz verdiği hissine kapılır ve vazgeçer. Alakası yok. Bunun insanlara merhaba demeyi öğrenmekten pek de bir farkı yok.
Hepimiz davranışlarına bir kabalık sınırı çizmesini bilemeyen insanlarla konuşmanın, ilişki kurmanın ne demek olduğunu biliyoruz. Onlar zararsız da olabilirler; ancak kesin olan, insanlarla nasıl ilişki kurulabileceğini tam olarak kavrayamamış olmalarıdır. Senin bu tarz insanlardan olmayacağın kesin. O yüzden, kendi kişiliğinden taviz veriyormuşsun hissi hiç de gerekli ve doğru değil. Kimimiz utangaç olabiliyor ve bu durum insanlarla yakın ilişki kurabilmenin önüne set çekebiliyor. Bazen sadece “merhaba” demek bile, ardından kurulacak 2. cümlenin düşünülmesinin yarattığı korku nedeniyle gerçekleşemeden kaybolup gidiyor. Bunun arkasında yatan şey ise utangaçlık ile beraber, insanların seni beğenmeyeceği düşüncesi de olabilir. Bu tam bir ön yargı ve doğruluğunu kendine bile kanıtlayamayacağın bir şey. Bir de şunu düşün: İnsanların seni sevmelerini ve beğenmelerini istiyorsun; ama seni fark edebilmeleri mümkün değilse, zaten seni sevebilmek için bir fırsatları olmayacak ki.
Çekici olmayı başarabilen kadınlarda ise insan ilişkileri gelişmiştir. İnsan ilişkilerindeki başarıları dostluklarına ve kariyerlerine de olumlu yansır. Hatta mahallelerindeki esnaf ile ilişkilerinde bile bunu gözlemleyebilirsin. İnsan ilişkilerini geliştirmenin seni daha da yapaylaştıracağını ya da erkeklerin seni bu özelliklerinden dolayı beğeneceklerini, senin iç dünyanı kaçıracakları endişesinin taşıyorsan da yanılıyorsun. Örneğin sana aşık olan bir erkek, asla seni sadece yeteneklerinden dolayı sevmez. Seni sen yapan tüm özelliklerinle sever.
Dokunmaktan çekinmezler
Basit bir örnekle açıklayalım: Karşındaki erkekle şahane bir sohbet içindesin. Ama içindeki utangaçlık ya da sınır koyma dürtüsü, seni fiziksel temastan sürekli kaçınmaya itiyor. Karşındaki çocukluk anılarına dair duygusal şeylerden bahsediyor, için mutlulukla doluyor ve ona karşı inanılmaz bir sempati patlaması yaşıyorsun. Tam o anda karşındakinin koluna yapacağın küçük bir dokunuş, aranızdaki samimiyetin boyutunun seviye atlamasına yardımcı olacak. Sizi birbirinize bağlayacak bir etkileşim sağlayacak. O halde, çekinmeye çok da gerek yok.
Sekste olumsuz bakmazlar
Bazı kadınların aklında, erkeklerin seks yapmak istemesinin kötü bir şey olduğu gibi bir düşünce bulunuyor. Halbuki bir yerde bu isteğin senin sarılmayı istemenden çok da bir farkı yok. Olay bir biyokimya meselesi ve hepimiz bir yerde insanız. İlla ki seks yapman gerektiği iddia edilmiyor; sadece kendine dev sınırlar çizmenin saçma olduğunu belirtiyoruz.
Kendini küçük hamlelerle daha çekici bir hale getirebilirsin. Kendini seksi hissetmek çok da kötü bir şey olmasa gerek. Hatta oldukça da güzel bir şey. Karşındaki erkek seks üzerine konuştuğunda, konuyu sert bir tavır ya da daha hafif olarak bir huzursuzlukla kapatmaktan ziyade, konuya eşlik etmeye çalış. Seksi sevdiğini söylüyorsa sevmediğini söylemen gerekmiyor. Konuları üzerine almadan, genel çerçevede de konuşabilirsin. Biraz ikili ve üstü kapalı oyna. Seksin erkekler için her şey demek olduğunu, hatta bir erkeği sadece seks ile kendine bağlayabileceğini de düşünmemen gerekiyor. Tek başına seks, çok bir şey ifade etmeyebilir. Ya da şöyle diyelim: O denli büyük bir etkiye sahip olmayabilir. Cinsellik ancak kişilik ile birleşirse büyüleyici bir şey ifade edebilir. Kaba erkekler ile kadınları takdir eden erkekler arasındaki farkı elbette ayırt edebilecek konumdasın.
Okudukların, elbette ilk gruptaki erkekler için çok da olumlu şeyler ifade etmeyecek. İlk gruptakiler seninle sadece seks yapmak istiyor ve herhangi bir bağ kurmaktan sürekli kaçıyor olabilir. Ama ikinci grup için gayet olumlu ve yapıcı sinyaller sağlayacağı kesin. İkinci gruptaki erkekler ise sana tepeden tırnağa hayran kalabilir ve sana karşı tutumlarında da bunu hissettirebilirler. Aynı zamanda, kendi güçlerini ya da kişiliklerini ispatlayabilmek için bir kadına da ihtiyaçları yoktur. Erkekler ve kadınlar arasında, davranmış açısından bir fark görmedikleri için de seni istemediğin hiçbir şeye zorlamaz, hayır cevabının da hayır olduğunu bilirler.
YORUMLAR