Demokrat Parti İzmir İl Başkanlığı, Muharrem ayının onuncu günü olan “Aşure Günü” dolayısıyla İzmirlilere aşure ikram etti. Kaliteli malzemelerle tatlandırılan aşureler, kentin farklı meydan, cadde ve sokaklarında dağıtıldı. Öğlen saatlerinde sunulmaya başlanan aşureler, gün boyu yüzlerce yurttaşa servis edildi.
Kültürpark'ın 9 Eylül Kapısı karşısında bulunan, Basmane Meydanı olarak da bilinen alandaki etkinliğe partililerle birlikte Demokrat Parti İzmir İl Başkanı Ozan Demirbaş’ta katıldı. İkramlara büyük ilgi gösteren vatandaşlarla yakından ilgilenen Başkan Demirbaş, program sırasında görüş alışverişinde bulundu.
“Bet bereket bırakmadılar”
Gıda fiyatlarına gelen fahiş zamlar nedeniyle vatandaşın bu yıl gönlünce aşure yapamadığını vurgulayan Başkan Demirbaş hükümete sert sözlerle seslendi. Başkan Demirbaş, “Aşure geleneği; Hazreti Adem’in tövbesi, Hazreti Musa'nın Kızıldeniz'den geçişi ve Hazreti Nuh'un tufandan kurtuluşu kadar eskiye dayanıyor. Atalarımızın asırlardır devam ettirdiği bu gelenek günümüzde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu iktidar döneminde ne bolluk kaldı ne de bereket. Bunların döneminde aşure bolluk ve bereketin simgesi olmaktan çıktı” dedi.
“Aşurenin de tadını kaçırdılar”
Gıda enflasyonunun aşurenin de tadını kaçırdığını vurgulayan Başkan Demirbaş, “Eskiden buğday, nohut, fasulye, incir, tarçın ve şeker gibi 40'a yakın malzemeyle hazırlanan, bolluk ve bereketin simgesi aşure, lezzetini odun ateşinden, bereketini dualardan alarak muharrem ayında sofraları tatlandırıyordu. Şimdi vatandaş bırakın 40 çeşidi 4 çeşitle bile aşure yapamaz hale geldi. Geçmişte kazanlar kaynatan yurttaş, şimdi aşureyi tencerede bile yapamıyor. Bu doğalgaz, elektrik, gıda fiyatlarıyla yapması da mümkün değil. Türkiye gibi tarım potansiyeli çok yüksek olan bir ülke ne oldu da ithalata bağımlı hale geldi? Neden şeker fabrikaları satıldı? Ne oldu da bir asgari ücretli 10 kase aşure yapabilmek için 16 saat çalışmak zorunda kaldı? Ne oldu da EYT ve işçi emeklileri bir kase aşurenin yolunu iç çekerek gözler oldu? Aşurenin tadını kaçırdılar tadını” ifadelerini kullandı.
“Kadrolarımız başarmaya hazır”
Türkiye’nin krizden çıkabilme potansiyeline sahip olduğuna dikkat çeken Başkan Demirbaş, “Çok uzun süredir kaynaklarını kötü yöneten bir ülkeyiz. Daha da vahim bir biçimde, öncelik sıralaması keyfi kararlarla belirlenen bir ülkeyiz. Öyle bir tarihi eşikteyiz ki ekonomik olarak asimetrik bir mücadele vermek zorunda olduğumuz, değişimin hızının her zamankinden yüksek olduğu bu çağda, bu rekabette var olabilmek için, beşeri sermayemiz başta olmak üzere tüm milli güç unsurlarımızı azami kapasiteyle kullanmak, yeniden kodlamak mecburiyetindeyiz. Ülkemizin kudret kapasitesine denk bir biçimde tüm milli güç unsurlarını bir siyasi akıl, kadro ve programla buluşturduğumuz takdirde bunları başarabileceğimizi biliyoruz. Büyük milletlerin tarihinde tarihi bir vesika vardır. Bir kez başaranlar, bir kez daha başaracaktır. İşte bunun için varız. Bugün bu büyük ülkenin maruz kaldığı meydan okumalar, riskler, bundan bir asır evvel karşı karşıya kaldığımız risklerden farklı değildir” diye konuştu.
Kültürpark'ın 9 Eylül Kapısı karşısında bulunan, Basmane Meydanı olarak da bilinen alandaki etkinliğe partililerle birlikte Demokrat Parti İzmir İl Başkanı Ozan Demirbaş’ta katıldı. İkramlara büyük ilgi gösteren vatandaşlarla yakından ilgilenen Başkan Demirbaş, program sırasında görüş alışverişinde bulundu.
“Bet bereket bırakmadılar”
Gıda fiyatlarına gelen fahiş zamlar nedeniyle vatandaşın bu yıl gönlünce aşure yapamadığını vurgulayan Başkan Demirbaş hükümete sert sözlerle seslendi. Başkan Demirbaş, “Aşure geleneği; Hazreti Adem’in tövbesi, Hazreti Musa'nın Kızıldeniz'den geçişi ve Hazreti Nuh'un tufandan kurtuluşu kadar eskiye dayanıyor. Atalarımızın asırlardır devam ettirdiği bu gelenek günümüzde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu iktidar döneminde ne bolluk kaldı ne de bereket. Bunların döneminde aşure bolluk ve bereketin simgesi olmaktan çıktı” dedi.
“Aşurenin de tadını kaçırdılar”
Gıda enflasyonunun aşurenin de tadını kaçırdığını vurgulayan Başkan Demirbaş, “Eskiden buğday, nohut, fasulye, incir, tarçın ve şeker gibi 40'a yakın malzemeyle hazırlanan, bolluk ve bereketin simgesi aşure, lezzetini odun ateşinden, bereketini dualardan alarak muharrem ayında sofraları tatlandırıyordu. Şimdi vatandaş bırakın 40 çeşidi 4 çeşitle bile aşure yapamaz hale geldi. Geçmişte kazanlar kaynatan yurttaş, şimdi aşureyi tencerede bile yapamıyor. Bu doğalgaz, elektrik, gıda fiyatlarıyla yapması da mümkün değil. Türkiye gibi tarım potansiyeli çok yüksek olan bir ülke ne oldu da ithalata bağımlı hale geldi? Neden şeker fabrikaları satıldı? Ne oldu da bir asgari ücretli 10 kase aşure yapabilmek için 16 saat çalışmak zorunda kaldı? Ne oldu da EYT ve işçi emeklileri bir kase aşurenin yolunu iç çekerek gözler oldu? Aşurenin tadını kaçırdılar tadını” ifadelerini kullandı.
“Kadrolarımız başarmaya hazır”
Türkiye’nin krizden çıkabilme potansiyeline sahip olduğuna dikkat çeken Başkan Demirbaş, “Çok uzun süredir kaynaklarını kötü yöneten bir ülkeyiz. Daha da vahim bir biçimde, öncelik sıralaması keyfi kararlarla belirlenen bir ülkeyiz. Öyle bir tarihi eşikteyiz ki ekonomik olarak asimetrik bir mücadele vermek zorunda olduğumuz, değişimin hızının her zamankinden yüksek olduğu bu çağda, bu rekabette var olabilmek için, beşeri sermayemiz başta olmak üzere tüm milli güç unsurlarımızı azami kapasiteyle kullanmak, yeniden kodlamak mecburiyetindeyiz. Ülkemizin kudret kapasitesine denk bir biçimde tüm milli güç unsurlarını bir siyasi akıl, kadro ve programla buluşturduğumuz takdirde bunları başarabileceğimizi biliyoruz. Büyük milletlerin tarihinde tarihi bir vesika vardır. Bir kez başaranlar, bir kez daha başaracaktır. İşte bunun için varız. Bugün bu büyük ülkenin maruz kaldığı meydan okumalar, riskler, bundan bir asır evvel karşı karşıya kaldığımız risklerden farklı değildir” diye konuştu.
YORUMLAR