Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Çankaya Köşkü'nde verdiği resepsiyonda, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"Bazı milletvekilleri başörtüsüyle TBMM'ye girecek. Sizce 2 Mayıs 1999'da olduğu gibi yer yerinden oynayabilir mi, nasıl olacak?" sorusu üzerine Gül, bu soruya daha genel bir çerçevede yanıt vermek istediğini belirtti.
Gül, "En önemli meselelerden birisi, demokrasinin önünde, Türkiye'nin büyük problemi olarak gördüğüm iki mesele vardı. Bunlardan biri Kürt meselesi, biri de laiklik anlayışıydı. Türkiye laikliği bazen farklı anlıyordu. Bu konularda, şimdi çok daha sağduyulu bir noktaya gelinmiş oldu" diyerek, herkesin inançlarında serbest olduğunu dile getirdi.
Temel hak ve özgürlüklerin bir parçasının da inanç hürriyeti olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnsanların inandığı gibi yaşamaları, giyinmeleri, kuşanmalarından korkulurdu. Bunların nelere mal olduğunu hepimiz biliriz. Gördüğünüz gibi, bu korkulara hiç gerek yokmuş. Diğer konuda, Kürt meselesinde de, onu da kendi irademizle, kendi aklımızla, bu meseleleri aşmak için önemli, cesur adımlar atılıyor. Önemli olan bunları kendi irademizle yapmamız. Bu konuda büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bütün bu konular, gerek laiklik anlayışındaki yanlış ve kendimizi cendereye sokan anlayıştan uzaklaşıp, daha Batılı, daha ABD'deki, İngiltere'deki gibi, Avrupa'daki gibi bir anlayışa ulaşıyor olmak memnuniyet verici. Bu çerçeve içerisinde görüyorum. Nihayette, söylediğiniz konuda, milletvekillerinin, TBMM'nin tüzüğünde bildiğim kadarıyla, Meclis Başkanlığı bir engel yok diyor. Neticede, siyasetin bileceği bir konu."
"Cumhurbaşkanı olarak somut noktaya girmek istemem"
Cumhurbaşkanı Gül, CHP'nin parlamentoda böyle bir durum olursa tepki vermeye hazırlandığı yönünde duyumlar olduğunun dile getirilmesi üzerine de, "Bu konularda müşahhas, somut noktaya girmek istemem cumhurbaşkanı olarak ama şunu söylerim ki, bu başörtüsü konusunda eski anlayışın değişmesinin Cumhuriyet Halk Partisi'nin katkısı olduğunu burada ifade etmek isterim. Üniversiteler, eğitim... Bütün bu sıkıntılar... Bu konu bir tabu olarak görülürdü. Onların da müspet anlamda katkısı olduğunu görmek gerekir" değerlendirmesinde bulundu.
Çözüm sürecinde bir tıkanıklık görüp görmediğine ilişkin soruya da Gül, şu yanıtı verdi:
"Zor konular olduğu için, bir gecelik meseleler değil. Ben, gerek hükümetin gerekse bütün devlet kademelerinin bu konudaki iyi niyetini ve çok sağduyulu iradesinin çok açık olduğunu burada ifade etmek isterim. Bunun takdir edilmesi gerekir."
Bu korkulara hiç gerek yokmuş
Cumhurbaşkanı Gül, "İnsanların inandığı gibi yaşamaları, giyinmeleri, kuşanmalarından korkulurdu. Gördüğünüz gibi, bu korkulara hiç gerek yokmuş" dedi.
09 Ocak 2016 - 07:49
YORUMLAR