İşte Öcalan'ın ikinci mektubu: DEM Parti paylaştı

27 Şubat'ta terör örgütüne silah bırakma çağrısı yapan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın ikinci mektubunu DEM Parti paylaştı. Öcalan mektubunda barışın kadın sorunun çözülmesinde katkı sağlayacağını ifade etti.

İşte Öcalan'ın ikinci mektubu: DEM Parti paylaştı

27 Şubat'ta terör örgütüne silah bırakma çağrısı yapan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın ikinci mektubunu DEM Parti paylaştı. Öcalan mektubunda barışın kadın sorunun çözülmesinde katkı sağlayacağını ifade etti.

İşte Öcalan'ın ikinci mektubu: DEM Parti paylaştı
08 Mart 2025 - 17:51

İmralı Heyeti’nin 27 Şubat’ta yaptığı görüşme sonrası Abdullah Öcalan’ın PKK’nin feshetmesi çağrısından sonra Öcalan 8 Mart’a ilişkin bir mesaj daha yayınladı.

Diyarbakır'da yapılan mitingde Öcalan'ın mesajını Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Suzan Akipa okudu.

Öcalan 8 Mart’a ilişkin açıklamasında “Kadın sorunu, Kürt sorunundan daha derin bir sorundur. Kürt sorunundan daha derin ve köklü bir kadın sorunu var ortada. Biz sadece bunun küçük bir başlangıcını yaptık. Savaş ve çatışma kültürü en başta kadına yöneliktir. Bu kültürü bir nebze de olsa geriletmek mücadelenin dinamosudur. Dönemin ruhu, demokratik siyasettir; dili de barış dilidir. Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı aynı zamanda kadınlar için de bir Rönesans’tır” ifadelerini kullandı.

DEM Parti tarafından paylaşılan Öcalan’ın mektubu şöyle:

Kadını olduran topraklarda insan gerçekliğini tüm çıplaklığıyla yaşadığınızın farkındayım. Büyüleyici değerinden hiç vazgeçmediğim sizlerle yaşamın bu hali, herhalde beni ayakta tutan temel yaşam ilkem oldu. Görkemli ve özgür gerçekliği de en az diğer bir Mezopotamya ilki olacaktır, hatta olmuştur. (Halk TV)

Kadın özgürlük meselesi bütün önemini koruyor. Demokratik komünalist süreç, ana kadın toplumsallığının güncellenmiş halidir. Toplumsal gerçekliğe de ancak bu yöntemle varılır. Tecavüz kültürü aşılmadıkça felsefe, bilim, estetik, etik ve din alanlarında toplumsal hakikat açığa çıkmaz. Yeni dönem toplumunun derinlerine gömülü olan erkek egemen kültürü yıkmadıkça, Marksizm’in de kanıtladığı gibi, sosyalizmin başarısı da mümkün olmayacaktır. Sosyalizme kadın özgürlüğünden gidilir. Kadın özgürlüğü olmadan sosyalist olunmaz, sosyalizm olmaz. Demokrasi olmadan sosyalizme gidilemez. Sosyalizmle ilk sınavım bir kadınla nasıl konuşacağımı bilmektir. Bir kadınla nasıl konuşacağını bilmeyen sosyalist olamaz. Bir erkeğin sosyalistliği, kadınla kurduğu ilişki biçimiyle ilgilidir.

"KADIN EVRENİN TA KENDİSİDİR"

Kutsallık kadına aittir. Kadın evrenin ta kendisidir; erkek ondan sapmadır, sapmış bir gezegendir. İlk önce çocuğa seslenmek için dili üreten kadındır. Kültürü üreten de kadındır. Toplumun doğuşunu sağlayan da kadındır. Kutsallık ve tanrısallık ona aittir.

Kadınlar için dört katmanlı kadın kurtuluş ideolojisi geliştirdim. Bir teoridir. Ana kadın kültürü, tanrıça çağı M.Ö. 10.000 ile 4000 arasındadır. Tek tanrılı dinler Babil ile başlar. Babil destanı, kadının köleleştirilme destanıdır. Babil yaratılış destanı, Mezopotamya mitolojisinin temel taşlarından birisidir. M.Ö. 4000-2000 arası kadın kültürü, kadın kaybetmeye başlamıştır. Ana kadın kültürü yıkıldıktan sonra Mitaniler ile birlikte saray kadını doğmuştur. Nefertiti bir saray kadınıdır. O süreçteki saray kadını da günümüze doğru ev kadını haline getirilmiştir. Sati kültürü ve geleneği var, biliyorsunuz. Sati kültüründe kadınlar ateşe atılır ve yakılır. En son uygulama 1832’dedir. İngilizler bu kültüre son vermiştir.

"ESAS OLAN ZİHNİYETLE SAVAŞMAK"

Yeniden doğuş önemlidir. Kadın biyolojik olarak değil; toplumsal, kültürel ve tarihsel olarak ele alınmalıdır. Simone De Beauvoir’ın söylediği gibi, kadın doğulmaz, kadın olunur. Ben evliliğe ve aşka karşı değilim ama her gün aşk adına korkunç cinayetler işleniyor. İnsan aşık olduğu kişiyi öldürür mü? Aşk bu değil. Biliniyor, birçok kadın bu ilişkiler nedeniyle intihar etti.

Bir de özgür kadın kültürü var. Sizler bu kültüre yakınsınız şimdi. Kadınlar anne olmayı, eş olmayı aşmaya çalışıyor. Ancak hala özgürlük kültürünün yüzde 10’u ile idare ediyorsunuz. Esas olan zihniyetle savaşmaktır. Erkek egemen toplum yapısı kadınlar için birçok sorun yaratıyor. Şiddet var, sömürü var, ensest var, tecavüz var, kızlar öldürülmeye açık. Yarın öbür gün çocuklar öldürüldüğünde ne yapacaksınız? Sati kültürü derken bunu kastediyorum. Bu kültürle, bu zihniyetle savaşacaksınız. Böyle tortularınız var. Bu tortulardan arınmanız lazım.

Kadın sorunu, Kürt sorunundan daha derin bir sorundur. Kürt sorunundan daha derin ve köklü bir kadın sorunu var ortada. Biz sadece bunun küçük bir başlangıcını yaptık. Savaş ve çatışma kültürü en başta kadına yöneliktir. Bu kültürü bir nebze de olsa geriletmek mücadelenin dinamosudur.

Dönemin ruhu, demokratik siyasettir; dili de barış dilidir. Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı aynı zamanda kadınlar için de bir Rönesans’tır. Ortak yaşama inanan ve çağrıma kulak veren kadınları güncellenmiş ve başarmış Mem û Zîn ve Derweşê Evdî aşkıyla selamlıyor, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyorum.

YORUMLAR

  • 0 Yorum