“Tecavüz ve şiddete karşı haykırışımıza ses verin. Gelin el, ele verelim. Bu sorunu ortadan kaldıralım.

Güzelbahçeli kadınlar, taciz, tecavüz ve şiddet olaylarına karşı haykırışlarına ses vermeleri konusunda erkeklere,”Gelin elele verelim, toplumsal cinsiyet eşitliğini birlikte inşa edelim. Kadını şiddet ve tecavüzden kurtaralım.”diye çağrı yaptı.

Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr.Füsun Çoban Döşkaya, Cumhuriyet Kadınları Derneği Güzelbahçe Şubesi’nin düzenlediği “Masallar ve Toplumsal Cinsiyet” konulu toplantıda yaptığı konuşmada, erkek saldırganlığının içgüdüsel olmadığını, bu durumu toplumsal koşulların yarattığını söyledi.

Toplumsal cinsiyet rollerinin, ataerkil toplumun egemen dili ve düşüncelerinin masallar, atasözleri, deyimler ve çeşitli iletişim araçları yoluyla işlenerek günümüze kadar sürdürüldüğünü belirten Döşkaya, şunları kaydetti:

 “Toplum kültürünün yeniden oluşumunu hazırlayan masallar, atasözleri ve deyimler, erkeği, bağımsız, mantıklı, otorite sahibi, özgür rolleriyle işlerken, kadınınkini ise bağımlı, erkeğine, çocuğuna bakan, duygusal ve evcil rolleriyle işler. Bu iki cinsiyetin üzerinde kurulan baskı kadınların omuzlarına daha ağır bir yük bindirir. Toplumun gözünde erkek ilk planda yer alır dolayısıyla etkendir ve özne durumundadır. Kadın ise toplumda ikinci plana itilen edilgen karakterdir. Kadının iş bölümü kocasına ve çocuğuna bakmak, ev işleri yapmak, toplumsal rolleri ise, duygusal, anaç, sevgi dolu, şefkatli, hassas ve itaatkar olmaktır. İşte kadının üzerine bindirilen bu yük, güçlü erkek, zayıf kadın profili, şiddet ve tecavüz olaylarına zemin hazırlamaktadır”

Erkeklere çağrı: Ses verin

Cumhuriyet’in kadın erkek elele vererek kurulduğunu hatırlatan Cumhuriyet Kadınları Derneği Güzelbahçe Şubesi Başkanı Mesude Öney de, toplumsal algıların dönüşümü konusunda kadın-erkek dayanışmasının önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Erkekler, tecavüz ve şiddeti destekleyen davranış ve tutumlara karşı gelir, cinsel şiddetin yıkıcı etkileri konusunda bilinçlenirse, şiddet, tecavüz ve taciz gibi olguların önüne geçebiliriz. Bir erkeğin sesi tecavüze ve şiddete karşı haykıran kadınların sesine her katıldığında değişim daha kolay olacak, dünya hepimiz için daha güvenli olacaktır”