Bosna- Hersek'in kurucu Cumhurbaşkanı merhum Aliya İzzetbegoviç'in en yakın yaveri Emekli Tuğgeneral Şerif Patkovic, konferans vermek üzere İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’ne misafir oldu.
İlim ve Hikmet Topluluğu’nun organizasyonu ile İKÇÜ’ye konuk olan Tuğgeneral Şerif Patkovic, "İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'daki en büyük katliam" olarak nitelendirilen Srebrenitsa Katliamı ile ilgili konferans verdi.
Rektör Prof.Dr. Saffet Köse, Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Adnan Kaya, topluluğun akademik danışmanı Dr.Öğr. Üyesi Raşit Çavuşoğlu, Genel Sekreter Nurettin Memur, akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda öğrencinin takip ettiği konferans, başta merhum Aliya Izzetbegoviç olmak üzere savaşta hayatını kaybedenler için Kur'an-ı Kerim tilaveti okunması ile başladı.
“Bizden tek istedikleri dinimizden vazgeçmemizdi.”
Avrupa`nın ortasında, dünya kamuoyunun gözü önünde gerçekleşen katliamda, yeryüzünden komple bir halkın yok edilmeye çalışıldığını söyleyen Tuğgeneral Patkovic, Srebrenitsa’nın Avrupa'da gerçekleşen en büyük toplu insan kıyımı olarak tarihe geçtiğini kaydetti. Tuğgeneral Patkovic, “Srebrenitsa Katliamı, Bosna'da soy ve inanç karşıtı olarak yapılmıştır. Onların amacı Boşnakları komple ortadan kaldırmaktı. Boşnak halkı İslam ateşini Avrupa’nın ortasında yaşatan bir halktır. Bosna Hersek bağımsızlığını ilan ettikten sonra önce Sırbistan sonra Hırvatistan saldırdı. Eski Yugoslavya Ordusu da bize saldırdı. Onların tank sayısı bizim tüfek sayımızdan daha fazlaydı. Bizim kurulmuş bir ordumuz bile yoktu. Sadece halkımız vardı. Bizden tek istedikleri dinimizden vazgeçmemizdi. Dinimizden vazgeçmediğimiz için bu dehşeti yaşadık. Bu kinle saldırdılar.” dedi.
“Müslüman isimliyse sürgüne gönderiliyordu…”
Savaş çıkmadan önce yirmili yaşlarında üniversiteyi başarıyla bitiren bir genç olduğunu aktaran Tuğgeneral Patkovic, kendi gibi tüm gençlerin o yıllardaki dünya algısının çok farklı olduğunu söyledi. Tuğgeneral Patkovic,” O zaman yirmili yaşlarda bir genç olarak dünyayı algılayamıyordum. Öğrenci olarak birincilikle üniversiteyi tamamladım. Önce birlikte okuduğumuz arkadaşlarımızın biz Boşnaklara bakış tarzı değişti. Biz de bu değişikliği kabul etmek zorunda kaldık. Biz o zaman sizin yaşlarınızdaydık. Dünyada hangi oyuncular var ne yapmak istiyorlar bilmiyorduk. Müslüman olarak farklı bir ismi olan birini yerinden yurdundan sürgüne göndermek isteyenlere bir hissimiz oluştu. Bu hissiyatla topraklarımızı koruduk. Bu mücadele ruhu ile geçen yüzyılın en iyi mücadele veren ordusu olan Bosna Ordusu ortaya çıktı.” diye konuştu.
“O inançla dünyada kim gelse bizi yenemezdi.”
Bu büyük ordunun başkomutanlığını Aliya İzzetbegoviç’in yaptığını belirten Tuğgeneral Patkovic, 4 yıl süren mücadeleleri boyunca tüm Boşnakların her zaman merhum liderlerinin yanında yer aldığını vurguladı. Tuğgeneral Patkovic, “Aliya tüm hayatını halkına adadı. O tüm Bosna’nın güvendiği bir adamdı. Biz Allah’a inananlar olarak hiçbir zaman ikinci halk olmayı kabul etmedik. Savaş esnasında durmadan çocuklarımızı, gençlerimizi şehit veriyorduk. Nüfusumuz 2 milyon civarındaydı. Savaş zamanında 200 bin civarında şehidimiz oldu. Beş yüz bin kişi mülteci olarak yurt dışına gitti. Yurtdışındaki Boşnak sayısı Bosna’dakinden fazlaydı. Çok çetin mücadele verdik. Ama Allah’ın yardımıyla kazandık. Bir kilo un bu zamanki parayla 10 Euro’ydu. İnsanlar un almak için varsa televizyonunu satıyordu. Ama halk olarak en güçlüydük. O azimle, o inançla dünyada kim gelse bizi yenemezdi.” dedi.
“Bizim Dayton Anlaşması sizin Lozan Anlaşması gibi…”
Genç nesilden, merhum Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç’in “Ne yaparsanız yapın ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.” sözündeki gibi Srebrenitsa Katliamı’nı unutmamalarını isteyen Patkovic, savaşı bitiren Dayton Barış Antlaşması ile haksız bir barış sağlandığını kaydetti. Tuğgeneral Patkovic,”Dayton’dan sonra haksız bir barış başladı. Biz o barıştan sonra çok şey çektik. Bugün bile hayatlarımızda çok şey çekiyoruz. Daha iyi bir gelecek için çekmek zorunda kalıyoruz. Türkiye’deki arkadaşlarımız Dayton’u bize soruyorlar. Biz de onlara Lozan’ı soruyoruz. Türkiye Cumhuriyeti de bizim Dayton’la kurulduğumuz gibi Lozan Anlaşması ile kuruldu. Ama her zaman geçmişe giderken, sorgularken bugün ki noktayı düşünmemiz, bugünden ödün vermemiz lazım. Bizler hala savaş zamanında şehit olsak mı daha iyiydi, yoksa şimdi yaşamamız mı daha iyiyi sorguluyoruz. Bu sorunun cevabını kuşkusuz Allah bilir. Biz insanlar dünyada kullandığımız şeylerin kullanma kılavuzunu yazabiliriz. Ama bizi yaradan bizlerin kılavuzunu yazdı. Biz de onu hayata geçiriyoruz.” şeklinde konuştu.
“Türk halkının desteğini unutmayacağız.”
“Gelecekte hiçbir zaman hiçbir halk Srebrenitsa olmasın.” temennisinde bulunan Tuğgeneral Patkovic, savaş sırasında Türk halkının Bosnalı kardeşlerinin yanında olduğunu unutmadıklarını vurguladı. İnsani Yardım Vakfı’na da (İHH) teşekkür eden Patkovic, “Birleşmiş Milletler savaş zamanında 73 karar aldı, sadece iki kararı savaş sonuna kadar uyguladı. Bize en büyük destek Türk Halkından geliyordu. Biz Bosna halkı olarak bunu asla unutmadık, unutmayacağız. İHH’yı da unutmuyoruz. O yıllarda temelleri atılan bu yardım organizasyonunun kurulmasının temelinde Bosna yardımları vardı. Ben şahsen teşekkür ediyorum. Lütfen İHH’ya sahip çıkın, büyütmeye çalışın.” dedi.
YORUMLAR