Yeni bir Ramazan ayına girerken kalp hastaları için bazı hayati hatırlatmalarda bulunmak gerekiyor. Kalp hastalığı bulunan kişiler Ramazan’da oruç tutabilecekler mi? Yaklaşık 17 saat gibi uzun bir süre oruçlu kalmak kalp hastaları için ne tür riskler doğuruyor.
Şifa Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Bölümü hekimlerinden Doç. Dr. Hekim Karapınar, bu soruları yanıtladı. Kalp hastalığının çoğu zaman oruç tutmaya engel olmadığını belirten Karapınar, ancak bunun istisnalarını da tek tek sıraladı ve bu istisnaya giren hastaları uyardı.
Karapınar, “Özellikle stabil kronik kalp hastalığına sahip kişiler diğer insanlara benzer bir zorlanma ile sağlıklarını riske atmadan oruç tutabilirler. Hastalığın akut evresinde olanlar ya da hastalığı ağır seyredenler dışında isteyen kalp hastaları uygun tedbirleri alarak orucunu tutabilirler. Yapılmış pek çok bilimsel araştırma bize bunu gösteriyor. Burada dikkat edilmesi gereken birkaç konu var; birincisi hastaların ilaçlarını katiyen ihmal etmemeleridir. İkincisi de hastaların su kaybını artıran ağır işlerden, ağır egzersizlerden kaçınması, iftar ve sahurda uygun şekilde beslenmeleri ve sıvı almalarıdır. Üçüncü konusu ise stabil olmayan hastaların oruç tutma isteği varsa mutlaka öncesinde takip eden doktorlarına durumlarını danışmaları gereklidir” dedi.
KAN SULANDIRICI İLAÇLAR İHMAL EDİLEMEZ!
Kalp ilaçlarının katiyen ihmal edilmemesi ve kesilmemesi gerektiğinin altını çizen Karapınar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Günde birden fazla doz gereken ilaçların kullanımında bir zorlanma, bir kafa karışıklığı olabilir. Pek çok ilacın günde tek doz kullanılan alternatifleri vardır ve takip eden doktordan talep edilirse öğrenilebilir. Günde iki kez alınan bazı kalp ilaçlarının iftar ve sahurda alınması problem oluşturmazken özellikle stent takılan, kalp krizi geçiren veya pıhtı atma-felç geçirme riski olan hastaların kullandığı “kan sulandırıcı” dediğimiz ilaçların kullanım zamanları kritik olabilir ve keyfi değişikliğe gidilmemelidir.
Ramazan’da diüretik dediğimiz idrar söktürücü ilaçların düzenlenmesi de önemlidir. Bu ilaçlar hipertansiyonu ve kalp yetersizliği olan hastaların sıklıkla kullandığı ilaçlardır. Diüretiklerin sahur yerine iftarda kullanılması daha sağlıklı olacaktır. Ya da alternatif ilaçlara geçilebilir. Bazı hastalarda beslenmenin azalması sebebiyle Ramazan boyunca ara vermek de gerekebilir. Bunla ilgili yine takip eden doktorlara danışılmalıdır.”
SU KAYBINDAN KAÇININ
Oruç tutulacak sürenin yaklaşık 17 saat olması ise bazı ek riskleri de beraberinde getiriyor. Bu risklere de dikkat çeken Doç. Dr. Karapınar, “Özellikle 17 saat kadar oruç tutacağımız bu zaman diliminde mümkün oldukça sıcaktan, güneşe maruz kalmaktan, terlemeyi artıran ağır işler ve sporlardan kaçınmak gerekir. Emekli olan hastalar, Ramazan ayını, orucu daha kolay tutabilecekleri yayla gibi beldelerde geçirebilirler. Bu noktada en önemli olanı stabil olmayan hastaların durumudur. Bu grupta son iki ay içerisinde kalp krizi geçirmiş koroner arter hastaları, yine son iki ay içerisinde hastaneye yatarak tedavi almak zorunda kalmış kalp yetersizliği hastaları, en uygun tedavi ve tedbire rağmen sıklıkla hipertansif krizle acile başvuran hipertansiyon hastaları vardır. Baygınlığa yol açan tedavi edilmemiş ya da kontrol altına alınamamış ritim bozukluğu olan hastalar da bu gruba girerler. Bir de genel olarak iki kat merdiveni göğüs ağrısı, nefes darlığı ya da halsizlik nedeniyle dinlenmeden çıkamayan hastalar da yüksek risk grubunu oluştururlar. Bu hastaların oruç tutması sağlıklarına zarar verebilir, mutlaka doktorlarına danışmaları gerekir” diye konuştu.
ORUÇ TUTANLARA İSE BİR NOT
Karapınar son uyarısını da oruç tutan kalp hastalarına yaptı. Karapınar, “Oruç tutacak hastalarımıza özellikle iftarda ağır, tuzlu yemeklerden kaçınmalarını tavsiye ediyoruz. Ramazanda en sık karşılaşılan problem iftar sonrası ağır-tuzlu yemek yenmesi ile ilişkili olarak hipertansif krizle acil servise başvurular olmaktadır. Bu tedbirlere dikkat edildiğinde hem bilimsel çalışmaların gösterdiği hem de kendi tecrübemizle tespit ettiğimiz üzere kalp hastaları problem yaşamaksızın ramazan orucunu tutabilirler” dedi.
YORUMLAR