Çiğli’nin bu alandaki farkını her fırsatta vurgulayan Yıldız; “ Sivil toplum kuruluşları, toplumun üçüncü önemli ayağı ve itici gücüdür. Ve Çiğli bu noktada çok şanslıdır. Örgütlü gücün, gönüllü toplumsal birlikteliğin merkezi ve öncüsüdür. Bu da, bir yerel idare için büyük bir itici güçtür. Sorunların çözümünden, yeni ve etkili yatırımlara kadar her alanda önümüzü açan bir yapıdır. Her dernek ziyaretim, bu anlamı taşıyor. Yeni Çiğli’yi birlikte şekillendireceğiz.” diye konuştu. 
 
Havada bırakmam, peşine düşerim.
Ziyaretlerinde gördüğü ilgiden ve aldığı destekten duyduğu mutluluğu dile getiren Yıldız; bu güveni havada bırakmayacağını belirtti. Çiğli Belediye Başkan Adayı Onur Emrah Yıldız; “Sivil Toplum Kuruluşları benim için sadece seçim dönemleri kapısı çalınacak yapılar değil. Hayatın her anında, her alanında birlikte yol yürünecek yapılar. Emeğin de sivil toplumun de örgütlü gücüne inanıyorum. Türkiye’de de bu gücün daha etkin olması gerektiğini düşünüyorum. Bir mahallenin, sokağın; bir kültürün, ailenin, bir mesleğin, dezavantajlı kesimlerin oluşturduğu ortak platform ve ortak sesliliği, merkezi idarenin de yerel idarenin de önünü açacak, yol gösterecek bir güçtür. STK’ları bir basamak gören anlayışın şiddetle karşısındayım. Onlarla ancak kol kola girebiliriz.  Bu nedenle; bana aktardıkları, paylaştıkları hiçbir detayı havada bırakmam, mutlaka peşine düşer, sonlandırmak için mücadele ederim. Şu ana kadar; pek çok derneğimizle, değerli başkan ve yöneticileri ile bir araya geldim. Farklı temsiliyetleri olsa da; hepsinin ortak bir noktası var. O da Çiğli! Yaşadıkları ve çocuklarına bırakacakları memleketleri. Onur Emrah Yıldız, bu bilinci taşıyor ve her bir isteğin, önerinin peşine düşecek; kimse merak etmesin.”
 
Her yerde aynı isyan: Yoksulluk
Halkın 31 Martta yaşadıkları şehirleri emanet edecekleri parti ve isimleri seçeceğini; ancak ülkenin geleceğinden bağımsız bir seçim olmayacağının altını çizen Onur Emrah Yıldız; halkın ana gündeminin ekonomik kriz ve yoksulluk olduğunu söyledi. Yıldız; “ Evlere giriyorum; gündem; yoksulluk. Pazar yerlerine gidiyor, esnafla yurttaşlarla konuşuyorum aynı gündem; hayat pahalılığı ve ekonomik kriz... Türkiye gibi Çiğli de ağırlıklı olarak emekçilerin yaşadığı bir yer. En çok darda olan, derin yaralar alanlar emekçilerimiz ve küçük esnaf. Kiminle konuşsam, kime dokunsam bin ah işitiyorum. İşsizlik meselesi de bunun hemen ardından geliyor. Yüksek kiralar da ilk sıralarda yer alan yakınmalardan. Halkın ciddi bir geçim derdi ve telaşı var. Belediyeciliğin sorumluluğu olmasa da iş ve istihdam konusunda, Çiğli’nin üreten kesimiyle, sanayisiyle aralarında köprü olacağız. Ama bu sorunlar, asli olarak merkezi idarenin yetki ve sorumluluğunda. Bizlere düşen halkımızla birlikte dayanışmak ve direnme gücümüzü arttırmak. Çiğli, bu anlamda bilinçli ve dirençli bir kent.” diye konuştu.