HERKES MÜZİK DİNLER
Begüm Oraltan

Begüm Oraltan

HERKES MÜZİK DİNLER

02 Kasım 2022 - 14:29

Hepimiz farkında olarak ya da olmayarak her gün bir melodiye denk geliyoruz. Bazen kulağımıza gelen melodiyi biz seçiyoruz ve ritme kapılıyoruz, bazense yoldan geçen bir araba, yan komşumuz, iş arkadaşımız bir seçim yapmış oluyor.
Müziğin beynimize olan etkilerini öğrendikten sonra da bu işi şansa bırakacak mısınız merak ediyorum…
Öncelikle müziğin beynimize etkilerinden bahsedelim; müzik dinlemeye başladığımızda beynimizin neredeyse tüm bölümleri aktive olmaktadır. İlk olarak müzik işitsel organ olan kulaktan girerek yolculuğuna başlar ve beyincikten- denge, yürüme, hareket kontrol merkezi- geçerek beynin duygusal merkezi olan amigdalaya ulaşır. Amigdala, duygusal olaylarla ilgili hafızanın oluşumunda ve depolanmasında önemli rol oynar. Ayrıca koku hafızasının oluşmasında da rol oynar. Korku filmleri izleyen bireylerde izleme esnasında amigdala aktivasyonu gözlemlenmektedir.
Aynı zamanda müzik dinlenirken beyindeki zevk merkezi olan nükleus akumbens harekete geçerek iyi hissetmemizi sağlayan dopamin hormonu salgılanmaya başlanır. Ayrıca, müzik dinlerken beyinde endorfin de salgılanmaktadır. Endorfin ise ağrı çekerken ya da stres halindeyken salgılandığında bir ağrı kesici gibi çalışır. Anlıyoruz ki müzik olumsuz duygu durumunun, depresyonun hafifletilmesine yardımcı oluyor ve kronik ağrıları azaltıyor.
Kanada'daki McGill Üniversitesi'nde yapılan araştırmaya göre özellikle sevdiğimiz bir müziği dinlemek, duyguları, hareketleri, zevk ve acı algılarını etkileyen beyin kimyasalı dopamin seviyesini arttırıyor.
Müzik dinlemenin bir adım ötesine geçip müzik eğitimi almak isterseniz çok daha verimli sonuçlarla karşılaşıyorsunuz. Müzik eğitimi almak hafıza kapasitesini yükselttiği için dolaylı olarak düşünme kapasitesini de arttırıyor. Yapılan araştırmalarla müzisyenlerin işitsel kelime hafızalarının ve işitsel dikkatlerinin geliştiği gözlenmiş. Bu da dolaylı yollardan öğrenmeyi etkilemekte. Müzik eğitimi alan çocukların kelime dağarcıklarının ve okuma kapasitelerinin müzik eğitimi almayan çocuklara göre daha fazla olduğu gözlenmiş.
Aynı zamanda literatürde farklı müzik frekanslarının da beynimizde farklı etkileri olduğundan bahsedilmektedir. Müziğin terapötik etkisinin tedavi amaçlı kullanılması eski çağ ayinlerinde ve meditasyon seanslarında karşımıza çıkıyor. Her müzikal unusurun farklı ses aralıklarının olduğu bunların her birinin farklı duyguları uyardığı ifade ediliyor.
Tarih boyunca değişik uygulamalar kullanıldığı için bu frekanslar zaman içinde orijinalliğinden uzaklaşmış. 1970’li yıllara gelindiğinde birkaç bilim insanı bu sesleri tekrar keşfetmiş ve eskiden kullanılan Solfeggio ölçeği üzerinde çalışarak, kullanıma hazır 6 ses frekansı serisini güncel haline getirmiş. 6 orijinal Solfeggio notasının her biri Hertz, başka bir deyişle “saniye başına döngü” frekansına sahip bulunuyormuş.
Bu frekans müziklerine ulaşmak çok kolay. İnternette ve müzik platformlarında Solfeggio Frequencies olarak ulaşılabilen veya bunları kullanarak müzik eserleri üreten birçok kaynak bulunuyor. Bu notalar 396 Hz, 417 Hz, 528 Hz, 639 Hz, 741 Hz, 852 Hz dalga boyundaki titreşimlerle bilinç ve bilinçdışına derinlemesine nüfuz ediyor. Antik 6 tonlu ölçeğe ek olarak yeni keşfedilen 3 tonla birlikte 9 tonun, birçok müzikolog ve bilim insanı tarafından zihin ve beden üzerinde olumlu etkiye sahip olduğu düşünülüyor. Londra Kraliyet Akademisi’nde nörobilim araştırmacısı Dr. Alan Watkins’e göre, bu tonlarda şarkılar söylemek veya dinlemek kalp atış hızını ve tansiyonu düşürmeye yardımcı oluyor. Bu da daha sakin bir beden ve odaklanabilen bir zihin anlamına geliyor. Ben de danışmanlık seanslarımda müziğin gücünden faydalanıyorum ve özellikle odaklanma ve öğrenme konusunda olumlu geri dönüşler alıyorum.
Siz de piyasada rastgele karşınıza çıkan müzikleri dinlemek yerine beyninizde ve bedeninizde iyileştirici etkisi daha güçlü olması muhtemel çeşitli frekans müziklerini dinleyip deneyimlerinizi benimle paylaşabilirsiniz.
Özellikle ders çalışmak isteyen gençlerin ve yaptığı işe odaklanmak isteyen yetişkinlerin deneyimlerini, hangi frekansta daha iyi odaklanabildiklerini merak ediyorum.
Keyifli günler…
 
Uzman Psikolog – Aile Danışmanı Begüm DEMİRCİ ORALTAN
uzmpskbegumoraltan@gmail.com
karsiyakapsikoloji@gmail.com
instagram: karsiyakapsikolog
0501 326 09 44
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum