Günümüzde birçok anne-baba çocuklarında aşırı hareketlilik, söz dinlememe, ödevlerini yapmak istememe, ilgilendiği şeylerden hemen sıkılma ve iletişim kuramama, sorumsuzluk problemlerinden yakınmakta. Yetişkinlerde ise dikkatini toplayamama, okuduğunu anlamama, işe ve gün içerisinde yapacaklarına konsantreolamama, bazı eşyaları kaybetme gibi problemler görülebilmektedir.
Gelişen teknoloji, uzun süren çalışma saatleri, günlük koşuşturmadan doğan zamansızlık ve özellikle Pandemi dönemi sonrası çevremizdekilerle iyice azalan yüz yüze iletişimimiz çocuklarımıza da yansımakta. Aynı şekilde bizim gibi çocuklarımız da hem arkadaşlarından hem de okullarından uzak kaldıkları uzunca bir dönem atlattılar. Bu dönemde bazı çocuklar kreş çağında tam da paylaşmayı, kalabalık oyunlar oynamayı öğrenecekleri yaştalardı; bazıları ise ilkokulda okumayı yeni öğrenmiş ve toplum içinde özgüven geliştiriyor, kendisini ifade etmeyi öğreniyordu; bazısı da ortaokul ve lise döneminde girecek oldukları sınavları için aralıksız çalışmalar yapıyordu… İşte tüm bu önemli dönemlerden geçen çocuklarımız yüz yüze eğitime, arkadaşlığa, paylaşmaya, özgüven inşasına 2 yıl ara vermek zorunda kaldı… Bu zaman diliminde uyaran -kendini geliştireceği her türlü alet ve aktivite- eksikliği yaşadıklarından birçoğunda gelişim gerilikleri ya da davranışsal ve bilişsel problemler meydana gelmeye başladı. Aynı şekilde yetişkinler de uzaktan çalışmaya adapte oldular ve günlük rutinlerinde birçok değişiklik meydana geldi. En önemlisi sosyalleşmekten uzaklaştılar.
Tabii ki bu problemlerin tek kaynağı asla Pandemi değil. Bilgisayar çağında bir çok çocuk online yaşamaya başlamıştı bile… Pandemi dönemi de zorunlu şekilde online bir şeyler yapmaya çocuklarımızı ve bizleri mecbur bıraktı.
Tüm bu destekleyici etkenlerle çocuğumuzda ya da yetişkinler olarak bizlerde eğer tanımız ya da yatkınlığımız varsa kısa adıyla DEHBnin etkileri daha da belirginleşti. Bahsetmekte olduğum DEHB toplumda %4-6 arası yaygınlıkta görülmekte ve oluşmasında birçok kaynak söz konusu; bu kaynakların arasında genetik geçiş, çevresel etkenler, gebelik süreci, beslenme şekli, beyin kimyasında bozulmalar vb... bulunmakta.
Dikkat ettiyseniz hem çocuklarda hem de yetişkinlerde görüldüğünden bahsettiğim bu tanı, çocukken tespit edilip sağaltımı noktasında çözümler aranırsa çok daha konforlu bir hayat yaşanabiliyor. Yetişkinlikte tanı aldıysanız yine Dünya’nın sonu değil tabii çözüm yolları mevcut.. Yeter ki karşımızda neyin durduğunu bilelim.
Sadece Dikkat Eksikliğimiz mi var? Ya da sadece Hiperaktif miyiz? Yoksa her iki tanıyı da taşımakta mıyız? Bir de Dürtüsellik eşlik ediyor mu etmiyor mu? Bunu belirlemek için günümüzde çok çeşitli testler bulunmakta. Tanı konulduktan sonra da popüler yöntem olarak akla öncelikle ilaç tedavisi gelmekte. İlaç hızlı ve basit bir çözüm yöntemi olarak ülkemizde tercih edilmekte fakat özellikle çocuğumuzun gelişim dönemi için bu ne kadar doğru bir çözüm yolu olur? Bu sebeple aslında popüler ve basit yöntemleri tercih etmek yerine bu konuyu daha iyi araştırmak ve kalıcı etkileri olan yöntemlerden de haberdar olmak çok daha iyi bir fikir olabilir.
Psikologlar olarak bu tanıyı almış olan çocuk ve bireylere öncelikle ne ile karşı karşıya olduklarını fark ettirecek ve bilinçlenmelerini sağlayacak bir süreçten geçirdikten sonra çeşitli bilimsel kanıtı olan yöntemlerle ve yeni teknolojik cihazlarla destek olabiliyoruz. Zaman içerisinde günlük işlevlerini iyi derecede yerine getirebilen, planlı, hayat akışına hakim yetişkinler ve ders başarısı yükselmiş, iletişim problemleri çözülmüş, gelişim basamaklarını yaşına paralel şekilde ilerletebilen, mutlu çocuklar görebiliyoruz.
Eğer sizin de Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite bozukluğu yaşadığını düşündüğünüz bir çocuğunuz varsa ya da kendinizde bu belirtilerin olduğunu düşünüyorsanız lütfen destek almaktan çekinmeyin ve bir an evvel harekete geçin. Emin olun hayatınız daha iyi ve konforlu yaşadığınızda sizi daha çok tatmin edecek ve mutluluk verecektir. Bu konudaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilir ve merak ettiğiniz şeyler varsa mail yoluyla bana ulaşabilirsiniz.
Uzman Psikolog – Aile Danışmanı Begüm ORALTAN
karsiyakapsikoloji@gmail.com
instagram: karsiyakapsikolog
0501 326 09 44
YORUMLAR