BIR KAHRAMAN BÜYÜTTÜM İÇİMDE
Cevahir  ÖZOĞUL AĞIR

Cevahir ÖZOĞUL AĞIR

BIR KAHRAMAN BÜYÜTTÜM İÇİMDE

18 Ocak 2024 - 15:56

Anne ve baba çocukların hayatındaki  en önemli kahramanlardır. Fakat ne yazik ki; gerek yöresel şartlar,  gerekse anne ve babanında kendi yaşam hikâyelerinden kaynaklı  olarak bu kahramanlık rollerini gerektiği gibi yaşatıp ve hatta yaşayamışlardır. Tıpkı ben ve kahramanım babam gibi...

 Bu gün sizlere  benim çocukluğumdaki eksik yanımı paylaştığım bir anımı anlatarak "merhaba"  demek istedim.

Çocukluğumun  7/8 yılı Ardahanın bir dah köyünde geçti ve babam askerde iken ben doğmuşum  annemin ikinci çocuğu olarak.
Bu kısa dipnottan sonra esas konuya dönelim. Lise yıllarında (1.sınıf,  edebiyat dersi). Edebiyat öğretmenimiz;
-Baba kimdir?
-Baba demek ne demek?
KAhramanım  babam gibi başlıklar altında  bir komposizyon yazmamızı  istedi. Sınıfta kisa bir sessizliğin ardından her kes harıl harıl  yazmaya koyuldular. Bense ne yazacağımı bilmez bir halde, başım ellerimin üstünde uyur gibi sıraya koydum ve yarı  ağlamaklı bir halde  düşünmeye  başladım. Ne yazacaktım bilmiyodum. Daha doğru düzgün "baba" bile denemistim. Çünkü köyde  dede, nine,  emmi, bibi, hep beraber yaşıyorduk. Emmim  ve ya bibim dedeme "baba" diyordu, bende öyle hitap ediyordum. Anneme "yenge " diyordu  bende öyle  alıştım.  Tabiki annem olduğunu,  dedem olduğunu   vs. biliyordum. Babamı da baba olarak biliyirdum ama "abi" diye hitap ediyordum, babs demeye utanıyordum.  Zaten amcam ve halamla yani küçük bibimle neredeyse akrandık ????.
Ve şimdi 
Ve şimdi  İzmir'e geldik, büyük  şehirdeyiz , anne baba demeyi de öğrendik ama öğretmen böylebir konu verince birden aklıma çocukluğum ve  "babalı" " babasızlığım"  geldi. Evet babalı  babasızdım ben. Çünkü babam askerlik görevi bittikten sonra bir iş tutmak, işe girmek amacı ile İzmir'e gelmiş ve burada  gurbetçi olmuştu. Yazın hasat zamanına denk gelecek şekilde 15/20  gün izine geliyor, onuda tırpan elinde tarla çayır derken yüzünü doğru düzgün göremeden  tekrar gidiyordu. 

Babamın gelişinin en güzel yanı renk renk şekerler getirmesiydi.

İşte bende bunları yazdım. Öğretmenimiz bir sonraki derste sırayla okuttu. Komposizyon tam olarak nasıldı  şu an hatırlamıyorum. Acaba neler yazmıştım  ama  bir bölümünde  " baba" demek renk renk şekerler arasına sıkışmış  "kerdeş " demektir ifafesini okurken öğretmenimin  ağladığını fark etmiştim.

Evet benim için "baba" demek renk renk şekerler arasına sıkışmış "kardeş " demekti. Çünkü babam yazin hasat zamani geliyor  annem kışa,  bahara bir kerdeş veriyordu.    Çok  şükür zayii-ölüm  falan derken onbir kardeşten  dörtümüz hayattayız.

Ve şuan bunu yazarken bile anlıyorum ki, bu "babalı  babasızlığım" hiç  geçmemiş.. Ve bu ders  unutamadığım, gönlümün  sırça köşkündeki anılar bölümünün kıymetli yerini hâlâ koruyor..
VESSELÂM.

YORUMLAR

  • 9 Yorum
  • Ilknur kayaanit
    10 ay önce
    Çok güzel anlamışsınız okurken yaşıyoruz sanki tebrikler
  • Şükran Sırma
    10 ay önce
    Tebrikler canım çok güzel ????????❤
  • Saadet
    10 ay önce
    Çok güzel anlatmissiniz, yüreğinize ve kaleminize sağlık, diğer yazılarınızı sabırsızlıkla bekliyoruz
  • Jale Güner
    10 ay önce
    Ellerinize,emeğinize,yüreğinize,kaleminizin gücüne sağlık Cevahir hanım yazılarınız çok akıcı,yalın bir dille yazılmış.Sizi canı gönülden kutluyorum ????????????????????????
  • serhat gökkılıç
    10 ay önce
    yenge güzel makeleni beğendim başarılar
  • Fadime odabaş
    10 ay önce
    İnsanın neresi eksikse hep orası yaralıdır ne yazık ki Kalemine güzel yüreğine sağlık cevahirim
  • Gülay Erim
    10 ay önce
    Ço güzel analatmışsın emeğine sağlık canım
  • Fehmiye Avcı
    10 ay önce
    Kalemine, yüreğine sağlık, Cevocan..
  • Gülsevim çoban
    10 ay önce
    Yüreğinize sağlık Cevahir hanım ne güzel döktürmüşsünüz????