İyi insan denk gelsin yolunuza
Cevahir  ÖZOĞUL AĞIR

Cevahir ÖZOĞUL AĞIR

İyi insan denk gelsin yolunuza

07 Şubat 2024 - 12:33

İyilik nedir? 
Neye göre, kime göre iyi insan oluruz hiç düşündünüz mü?.
     Ben bu soruyu  zaman zaman sorarım kendime ve aldığım  cevap genelde aynıdır. 
"Menfaatlerin çakışıp,  verici olduğun zaman birilerinin iyisi oluyorsun.
-Saygılı  ve hürmetkârsan anne, baba ve bilcümle aile büyüklerinin iyisi olursun.
-Fedakâr ve itaatkârsan eşinin iyisi olursun.
-Birçok şeyi görmezden gelip sorgulamıyor, eleştirip yol göstermeye çalışmıyorsan,  çocuklarının iyisi olursun. 
    En zoru da eş dost, arkadaş dediklerine iyi olmak sanırım. Çünkü  onların  beklentileri, senden bekledikleri perfonmans bir hayli ağır ve yorucu. Meselâ gecenin bir yarısı  telefonun acı acı  çalar. Sen açmakla  açmamak arasında direnirken, o ısrar eder ve senin gecenin bir vakti ağzından çıkan talihsiz iki hece sonun olur.
"A-LO".
Arayan kişi bütün gün  dolmuş ve boşalacak yer aramakta.  İşte o aranan boşluk doldurucu sensin. Sen uykulu gözlerinle  günün yorgunluğunu bütün vücuduna taksim etmiş, bedeninle aklın arasında mücadele verirken yakalandın. Şimdi sen yine birilerinin iyisi olmak için parmaklarınla gözlerini ovuştur,  beynine boca ettiğin kendi dertlerini at kenara ve hükmetmeye çalış bedenine.
"Şimdi sırası  değil,  ben iyi insan olup şu saatte  çalan  telefona verdiğim ""ALO""  cevabının ceremesini çekeceğim" diyerek ertele kendini.
   Sen kendinle  mücadele ederken, karşı taraf çoktan sazı  almış eline ve peş peşe sıralıyor. Arada da senden emin olmak için;
-Öyle değil mi?
-" Haklı değil miyim?"
-"Sence ne yapmalıyım?"
-"Sen beni dinlemiyor musun?" diyerek seni  girdabın içine çekmeye çalışır. Cevap vermekle vermemek arasında kalmakta çok zor bir durum. Verdiğin her cevap yeni bir konu başlığı olabilir ve giriş - gelişme - sonuç  üçgeninde giriş ve sonuç hep sana kalır. Çünkü  gelişme bölümünü karşı taraf doldurmak için  tetikte ve pek hevesli. Sen bir yerde dur komutu vermezsen bu heves öyle hemen geçmez. O konuşurken  sen bir kelâm da ben etseydim yada bir  hâl hatır  sorsaydın  diye aklından  geçirirsin ama nafile. Sen kendinle konuşurken nihayet o da rahatlamiştır. Çünkü son cümlesi hedef noktasına doğru yola çıkmıştır. 
-"Ayy kusura bakma, gece gece rahatsız  ettim. Hadi yarın  görüşürüz. Allah rahatlık versin"... 
Olmustur.

  Eee ne oldu şimdi. Sana rahatlık versin de ben nasıl uyuyacağım. Zaten doksandokuzdu derdim, sen de verdin yüz oldu- düz oldu.
    Bu böyle  uzar gider. Hangimiz yaşamıyoruz ki bunun gibi gece nöbetlerini. Şimdi  ben o arkadaşımın da iyisiyim değil mi? Çünkü bana ihtiyacı vardı ve bir ALO kadar yakındaydım. Bir de bunların  gündüzcüleri var. Saatlerce seni esir eder, tam sen de bir şey söyleyecek olursun;
-"Ocakta yemeğim var" der ve gider. Sen bir avuç içi  derdinle öyle kalırsın. Işte bu yüzden kendi dertlerini  avuç içlerindeki yaralar gibi parmaklarınla kapatarak iyileştirirsin.
VESSELÂM...

YORUMLAR

  • 3 Yorum
  • Fehmiye Avcı
    4 ay önce
    Çok güzel bir analiz yapmışsın. Kalemine yüreğine sağlık Cevocan. ???? ????‍❤️‍????‍????
  • Cevayir hanım
    4 ay önce
    Tebrik ederim çok güzel yazmişin tamda yazdiklarin gibi hayatimiz ????????
  • Jale Güner
    4 ay önce
    Kaleminize yüreğinize sağlık Cevahir hanım ????????????Yine her zaman ki gibi açık ve yalın bir dille sürükleyici bir yazı yazmışsınız.Tebrik ederim ????????????