Gelin helalleşelim diyorum; ama, öyle kırgınlıklarım var ki, ben nasıl sizlerle helalleşiyim.
Her yara geçiyor da insanın iç yarası geçmiyor, ne kadar silsen de izi kalıyor. Zamanla acısı diniyor belki ama bıraktığı o izlere baktıkça bütün acıların tazeleniyor. Istemesende geriye dönüp bakıyorsun, ömrün geçmiş, heveslerin geçmiş ve hatta geleceğe dair hayallerin tükenmiş, sen tükenmişsin.
Niçin? Kim için bitirmişsin ömrünü? Haykıra haykıra vereceğin cevapların varken susuyorsun.
Neden..??
Seni görmezden gelenlerin vicdanları rahatsız olur diye mi?
Aman kimse kırılıp incinmesin diye mi?
Herkesin gönlünü hoş tutayım belki bir gün beni de görürler diye mi?
Hiç boşuna bekleme kimse sana "portakal kabuğundan" madalya vermeyecek. Üsrelik eksik bıraktıların için ömür boyu görünmez olup hiç sayılacaksın. O zaman uyan; gaflet uykundan, doğrul yeniden kalk ayağı. Kimse ile helâlleşmeye çalışma, "hak" zaten yerini bulur. Sen bekle ve seyret filmin sonu nasıl bitecek..
Dolayısıyla, ben orta çağ zihniyetine dur deme dileğiyle; siz yeryüzündeki tüm güzel kalpli insanların varlığına şükür ediyorum.
Selâm olsun gün ve güne ışık veren güneşe Sevgiyle bakan yüreklere..
YORUMLAR