SOLAN NARİN GÜLÜŞLER

Bir umuttur yaşamak ve bu umudu çoğaltıp büyüten de sınırsız hayellerimizdir. Çünkü insan hayel ettiği kadar umutlanır, çabalar ve güçlenir.
    Şu koca hastanenin hayelleri geniş küçük odasında yanlıźlığın resmini çizerken bir yandan aklımdaki sorulara cevap arıyorum, bir yandan da insanlık  adına, yaşama dair hayeller kuruyorum. 
Ey hayat benim yaşanası hayellerim var, senin planın ne? Hayel kurarken oldukça cömert  düşünüyorum çünkü hayel etmek sınırsız ve bedeva. Kapatıyorum gözlerimi, masmavi gökkubbenin altında sereserpe uzanmış, üstünde serili binbir çiçekle gururlanan yemyeşil ovaları,  engin dağları, billur akan suları düşünüyorum.  Sonra acı gerçekler bir tokat misali yüzüme vuruyor. Çocukların solan gülüşleri geliyor aklıma. Narin çiçekler,  açmadan koparılan, baharı görmeden  solan çiçekler. 
     Suçu neydi? Ya da bir çocuğun ne kadar büyük suçu olabilir cezasına can vereceği. Cevap bulamadığım bu soruları sizede soruyorum.
     Cumhuriyetle yönetilen, hukuk devletiyiz. Peki bu hukuk ve adalet kimler için çalışıyor? Kanun yapıcıların klavuzu ne ve pusulası hangi yöne bakıyor. Namus cinayetleri adı altında nice infazlar yaşanıyordur acaba? Namus kavramının ne olduğunu bilmeden, kime göre  neye göre   ayırıyor ve mahkeme kurup yargılıyorlar. Peki bu hukuk yapıcılar, hergün televizyon ve sosyal medya illetiyle evlerimize zorla sokulan program ve yayınları, uygunsuz paylaşımları da aynı titizlikle inceleyip, gereğini yapıyorlar mı? Gün ortası hangi Tv. kanalını açarsanız açın hep aynı, kaçanlar, göçenler, kandırılanlar. Kim kiminle nerede oyununa dönmüş, kimin eli kimin neresinde belli değil. Bunlara  dur diyecek bir mercii yok mu?   Eğer varsa ki (var) Lütfen başını kumdan çıkarsın. Leyleği uçurduk da devekuşu mu kaldı..
     Bu gidişatın değişmesi gerek. Bunun yolu eğitimde köklü ve kararlı değişimlerin yapılması.
Önce  eğitim sonra öğretim, 
Önce  ahlâk  sonra milli bilincin aşılanması 
En önemlisi de ücretsiz eğitimin içi  doldurulup, eğitimde eşitliğin sağlanması gerek.
 Yıllar önce market işletirken bir hırsızlık olayı yaşadık. Polis falan gerekli şikâyetlerimizi yaptık, gelen cevap "Bu kaldırım suçu  ve suç olmaktan çıkartıldı."
Neden?
Malını dışarıya koyduğun için  canı  çekmiş almış. Biraz ağır bir örnek  oldu belki ama yaşanmış bir olayın yasalar bölümünü ironi yaparak anlatmak istedim.
   Zina suç olmaktan çıkarılırsa,  enses ilişkiler görmezden gelinirse, bazı suçların  üstü nüfuź ve güçle  örtülerse,  daha nice çiçekler  açmadan  solar. Kendi hırs ve günahlarınıza  çocukları kurban etmeyin.
   Hukuk devletinin kanun ve yasa yapıcıları biz adalete olan inancımızı yitirmedik. Bir gün bu gülüşlerin  ahı herkesi bulur.