Türk Dil Kurumu sözlüğümde liyakat; “bir kimsenin, kendisine iş verilmeye uygunluk, yaraşırlık durumu, değim” olarak tanımlanmıştır.
657 sayılı devlet memurları kanunu personel rejiminin temel ilkelerini ise “Sınıflandırma”, “Kariyer” ve “Liyakat” olacak şekilde üç başlık altında toplamıştır. Kanunun 3 maddesinde ise liyakat; “Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkânlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmaktır” şeklinde tanımlamıştır. Bunun için liyakat kamu ve özel sektörde idare edenlerin kayırma partizanlık yapmadan hak edeni hak ettiği yere getirmesidir.
Ülkemizde özellikle üst yönetimi oluşturan liyakat ilkesi hem anayasamız hem de kanunlarımızda bulunmaktadır. T.C. Anayası 70. Madde. “Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez.” Anayasamızın bu maddesinin ikinci bölümünde devlette göreve uygunluk açıkça tanımlanmaktadır. Bu madde yukarıda da belirtiğimiz gibi 657 devlet memurları kanununda liyakatin temelini oluşturmaktadır.
Gelelim pratikteki uygulamalara, Anayasamızda ve kanunlarda hak edenin hak ettiği yere gelmesi ile ilgili açık beyanlar olmasına rağmen, çoğunlukla kamu personeli atamalarında siyasal kayırmacılığın liyakat üzerinde derin etki kurduğu saha da net olarak görülmektedir. Kamu personelinin siyasi kayırmacılığının etkisinde kalması vatandaşlara verilen hizmetlerde gün geçtikçe olumsuz yönde etkisini göstermektedir. Şu anda sağlık sisteminde yaşanan sorunları en önemli nedenlerinde birisi liyakatsiz kadroların görevde olmasından kaynaklanmaktadır.
Kamu personeli seçiminde genel öğrenim şartı yani diploma esas alınmaktadır. Bu şart işe alımda elbette önemlidir. İşe alımlarda ayırt etmeksizin öğrenim şartına göre personel almak anayasamız ve kanunlarımızın eşitlik ilkesine göre gereklidir. Bu durum siyasi ve diğer ayrımcılık nedenlerinden dolayı sınava girmeden veya liyakat süzgecinden geçmeden kamu kurumlarına işe alımları ve önemli görevlere getirilmeyi sağlamaktadır. Bu tür uygulamalar kamu sistemi içerisinde yaşanan bozulmanın başlıca nedenlerinden sayılabilir. Kamuda suiistimal yapmaya son derece açık olan sözlü sınavlar devletin belli kurumlarında sorunlu bir yapının varlığını işaret etmektedir.
Demokrasimizin ve hukuk devletimizin temellerinden olan ve olması gereken “devletin vatandaşlarına eşit mesafede olması “ şartı siyasi kayırmacılık yüzünden zarar görmektedir. Kayırmacılık sadece belli kurumlara özgü değil maalesef bütün kurumlara sirayet etmiş ve bürokrasinin siyasal tarafsızlığını azaltmış ve zarar vermiştir. Şeffaflık sisteminin sağlıklı işlemesini istiyorsak atılması gereken adımların en başında liyakat sistemini tekrar işler hale getirmemiz gerekmektedir. Yolsuzluk, usulsüzlük ve kayırmacılık gibi suçlarla mücadele etmek için liyakat ölçütlerinin tam olarak tekrar sağlanması ve işler hale getirilmesi son derece önemlidir.
Öğ. Gör. Ramazan ATABEY
HÜRRIYETÇI SAĞLIK SEN
İZMIR İL BAŞKANI
YORUMLAR