Kemal Kılıçdaroğlu'na verilen zorla getirilme kararı

Selahattin Demirtaş’ın uzun süredir devam eden tutukluluğu ve Ekrem İmamoğlu’na karşı açılan davalar, Türkiye’de yargının siyasallaştırıldığını bir kez daha gösteren örneklerdir. Bu üç isim, birbirlerinden farklı siyasi görüşlere sahip olabilir; ancak hepsinin ortak noktası, demokratik mücadelenin simgeleri olarak hedef haline gelmeleridir.

Kemal Kılıçdaroğlu, yıllardır adalet ve eşitlik mücadelesi veren bir lider olarak, iktidarın hoşuna gitmeyen eleştirileri dile getiren bir figürdür. Ona verilen zorla getirilme kararı, aslında muhalefetin sesini kısmaya yönelik sistematik bir girişimin parçasıdır. Benzer şekilde, Selahattin Demirtaş’ın uzun süredir tutuklu bulunması, Türkiye’de ifade özgürlüğü ve siyasal muhalefetin baskı altına alındığını gösteren bir başka örnektir.

Ekrem İmamoğlu’na karşı yürütülen hukuki süreçler de aynı siyasallaştırılmış yargı pratiğinin devamıdır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak halkın iradesiyle seçilen İmamoğlu, iktidarın rahatsız olduğu bir figür haline geldi. Ona açılan davalar, İstanbul’daki başarısını ve halk desteğini gölgelemeye yönelik bir hamledir. Ancak İmamoğlu, Kılıçdaroğlu ve Demirtaş gibi liderler, bu baskılara boyun eğmeden, halkın adalet arayışını sürdürmeye devam ediyor.

Bu isimlerin hedef alınması, Türkiye’de sadece bireylere değil, muhalefetin tamamına ve demokrasiye yönelik bir saldırıdır.CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’in Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik karara gösterdiği tepki, CHP’nin demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü savunmadaki kararlılığını bir kez daha ortaya koyuyor. Aynı şekilde, Demirtaş’ın özgürlüğü için süregelen talepler ve İmamoğlu’nun halk desteği, iktidarın bu baskıcı tutumlarına karşı geniş bir direnç oluşturuyor.

Bu süreç, Türkiye’nin hukuk sistemi ve demokratik değerleri açısından bir dönüm noktasıdır. Muhalif siyasetçilere yönelik bu tür uygulamalar, toplumu kutuplaştırmak ve iktidarın elindeki gücü pekiştirmek için yapılmış adımlar olarak görülmelidir. Ancak halkın adalet ve özgürlük talepleri her geçen gün daha da güçlü bir sesle yankılanmakta, Kılıçdaroğlu, Demirtaş ve İmamoğlu gibi isimler bu mücadelenin öncülüğünü yapmaya devam etmektedir.